Oysa sadece kendinden saklanmaya çalışıyordu çocuk .. 4-5 yaşlarındaydı ..
Öylece oturmuş bir yandan çayımı yudumlarken bir yandan kitap okumaya çalışıyordum. Etrafla çok fazla alakam yoktu. Ta ki o çocuk karşıma dikilene kadar .. Açıkçası kendince oynuyordur diye çok fazla ciddiye almadım ve okumaya devam ettim. Fakat çocuk ısrarcıydı .. Peşpeşe sordu: Abi nereye saklansam, bana saklanacağım bir yer göster? diye. Halbuki etrafta başka çocuk da yoktu. Kimden saklanacaksın? diye sordum. Kendimden, dedi. Şaşkınlığımı üzerimden attıktan sonra "kendinden saklanamazsın ki" dedim biraz da başımdan savma düşüncesiyle. "Saklanacağım işte, saklanacağım sonra da sayıp kendimi bulacağım" dedi, ısrarcıydı. Ne diyeceğimi bilmemedim. Bir taraftan kitaptaki yerimi kaybetmemeye çabalarken çocuk sanki beni ele geçirmeye çalışıyormuş gibi geldi. Başarmıştı da. Çayı, kitabı bıraktım bir kenara. Birlikte saklanacağı yeri düşünmeye başladık, çok geniş olmayan bir avludaydık. "Şuraya saklan" dedim elimle işaret ederek. "Ama orada insanlar var" dedi. Bu kadarı da olmaz dedim içimden. İnsanlara gözükmeden kendinden saklanmaya çalışan bir çocuk vardı karşımda .. Bir süre derin düşüncelere daldım, öylece düşündüm acaba bu bir işaret olabilir mi diye. Kendime geldiğimde çocuk "bana saklanacak yer göster" diye bağırıyordu. Bir ağaç arkası, bir duvar kenarı derken, insan sayısı giderek azalıyor ve bize saklanacak yeni yerler çıkıyordu. Çocuk sevinçle gösterdiğim yerlere saklanıp geri geliyordu. Bense o kendini bulana kadar düşünüyordum. İnsanlara gözükmeden kendinden saklanmak .. Çocuk bunu bilinçli olarak yaparken diye düşündüm acaba yetişkinler yaşamlarının büyük bir bölümünü bu oyunla geçirdiklerinin farkına varabiliyorlar mıydı? Daima saklanacak ıssız bir yer arayıp sonunda kendilerini bulabiliyorlar mıydı? Yoksa mezarda mı buluyorlardı kendilerini türlü koşuşturmacalardan sonra, ne de olsa saklanılabilecek en ıssız yerdi mezar. Bu düşüncelerle biraz oynadık çocukla .. Çocuk gitti, oyun bitti. Ardında sorular bırakarak ...