9 Şubat 2012 Perşembe

Hiç beklediniz mi?


Hiç beklediniz mi? Sorgusuz, sualsiz .. Kimi ve neyi, ne kadar ve hangi şartlarda bekleyeceğinizi düşünmeden, öyle saf ve temiz duygularla. Düşünce ve hislerinizin dünyasında zerre şüpheye yer vermeden .. Öylece beklediğiniz oldu mu?
 
Beklemek her zaman duyguların en yoğun olarak yaşandığı bir eylem olarak karşımıza çıkmıştır. Roman ve hikâyelerdeki özellikle dramatik sahnelerde karşımıza çıkan veya anılarımıza dönüp baktığımızda derin düşüncelere dalmamıza yol açan, kimi zaman kelimelerle izah edilemeyen ama sonu her zaman merakla beklenen bir eylem. Sadece eylem olarak tanımlayabiliyoruz çünkü beklentileriniz karşılanmamış ve sonunda sahile demirlemiş bir gemi gibiyseniz bu, adı konulamamış ve tüm sahneyi sadece sizin hislerinizin ve düşüncelerinizin oynadığı bir oyundan ibaret demektir. Sonunda kimi, ne kadar ve neden beklediğinizin bir önemi yoktur eğer yukarıdaki tanıma uyuyorsa yaşadıklarınız. Fakat sonucu ne olursa olsun beklemek güzeldir, en azından şiddetli rüzgarlara karşı bir önlem almış olursunuz beklemekle .. O an hiçbir şey sizi olduğunuz yerden hareket ettiremez ve beklediğiniz şey her ne ise sizi ondan alıkoyamaz. Sizi ondan alıkoyacak tek şey yine kendiniz ve sizin tahammül dereceniz veya beklentiye olan aşkınız, bağlılığınızdır. Bunu olaylara ve kişilere göre çoğaltmak mümkündür mesela iki beklentinin aynı zaman dilimine rastlaması karşısındaki tutumunuz veya olayın gerçekleştiği zaman ve mekân. Ancak bu, davranışların ve şartların aksine temelde iki kavramla alâkalıdır. Aşk ve sabır .. Dolayısıyla beklemek aşk ve sabır işidir. Bunlardan sabır, kişinin karakteri ve yapısıyla ilgiliyken aşk, kişinin duyguları ve hisleri üzerindeki hâkimiyetiyle ilgilidir. Beklentilerinize karşı duyduğunuz aşkınızın seviyesi çoğu kez bekleme sürenizi uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Tabi eğer beklemeniz boşunaysa ..! Beklemek sizce gereksiz ve boş bir eylem midir? Hayatınızdaki en değerli sermayeniz olan zamanınızdan ferâgat edip uğruna saatlerinizi verdiğiniz bir şey nasıl gereksizce olabilir .. Üstelik şimdiye kadar tartıştığımızın aksine bu eylemin kalp atışlarınızın daha hızlı atmasıyla sonuçlandığını düşünürsek zamanın her dakikası ne kadar da anlam kazanıyor. Dolayısıyla beklemek boşuna değildir ve sürenin uzun veya kısa olması hiçbir şey ifade etmez. Önemli olan aşkınız ve sabrınızın birlikte hareket ederek elde ettiği zaferdir ..  

Şimdi tekrar soralım. Siz hiç âşık oldunuz mu?            

2 yorum:

  1. ben bu oyunu oynadım sabrıda ogrendım sevmeyıde aşık olmayıda ama ama oyle ıste... sen bılıyosun zaten yazın guzel olmus en azından ben begendım kardesım ;)
    M.T.TAŞTEKİN

    YanıtlaSil
  2. Eyvallah dostum, beklemek güzeldir .. :) bir oyundan ibaret olsa da hayat ..

    YanıtlaSil